Haberci Gazetesi

Bazen kişileri, olayları, mekanları, üzüntüleri, yapılanları, yapılmayanları, sözleri, ihanetleri, mutsuzlukları v.s. unutmak isteriz. Hatırlamak acı verir.

Unutmaya çalışırız ama hep bir şeyler hatırlatır. Bir söz, bir yazı, bir resim, bir mekan v.s.

Yapılan araştırmalara göre insan beyni bir olayı 21 günde alışkanlık haline getirebilir, 21 günde unutabilirmiş. 

Bazı araştırmalara göre "unutmak" bir öğrenme biçimi olabilirmiş. Bu yeni kuramı ardındaki bilim insanları, belli anılara erişmek kabiliyetimizde meydana gelen değişimlerin çevremizden sağladığımız geri bildirim ve öngörülebilirliğe dayandığını öne sürüyor. Unutmak bir problem olmaktan öte beynimizi çevreyle dinamik şekilde etkileşim kurmasını sağlayan faydalı bir özelliği olabilir. Bilim insanları, aslında bazı anıları unuturken önemli olan diğer anıları da aklımızda tutmayı öğrendiğimiz düşünüyor. 

Beynin sadece öğrenme değil aynı zamanda unutma organı olduğunu bilmek gerekiyor. İnsan yaşamını devam ettirebilmek adına heyecan, sevinç, üzüntü gibi yaradılıştan eklenen özellikleri yaşayabilmek için unutmak zorundadır. 

Bilimsel araştırmalar böyle... 

Ancak çok büyük üzüntüler kolay unutulmuyor. Bunu yaşayan bilir. "Geçmiş olsun" demekle de geçmiyor. Ama böyle durumlarda söylenecek farklı bir cümle de bulamıyoruz. 

"Anımsamak bir tür buluşmadı. Unutmak ise bir tür özgürlüktür" demiş Halil Cibran. 

Saygı, sevginin hüküm sürdüğü özgür günler dileğiyle...